Bu puronun hikayesi 1946 yılında başlar. O yıllarda Zino Davidoff’un yenilikçi bir puro serisini piyasaya sürme fikriyle başlayan macera bugün Grand Cru olarak bildiğimiz efsane serinin doğmasını neden olmuştur. Bu seri üretilirken tıpkı 3 farklı üzüm türüyle harmanlanmış bir Bordeaux şarabı gibi en kaliteli Ekvador Connecticut yapraklarının içine yerleştirilen 3 farklı Dominik dolgusuyla sarılmaktadır.
Tadım yaptığım puro serinin en büyük formatı olan 6*54 boyutlarında bir Torodur.
Soğuk çekim gayet rahat, hafif ve çokta karmaşık olmayan aromalar arkadan kendini hissettiriyor. Punç kesim yaparak ateşlediğim bu kocaman puronun daha ilk saniyelerinde hissettirdiği tatlar insanı heyecanlandırıyor.
İlk üçte çokta sert olmayan fındık, sedir ve krema notalarını kurutulmuş meyve aromaları takip ediyor. Yanma çizgisi sorunsuz, duman tam istediğim gibi bol bol…
İkinci üçe girişle beraber hafif baharatlar ortaya çıktı.Fındık kendini daha belirgin hissettiriyor, sanki masadaki tatlıya eşlik ediyor:) Kakao bu şölene dahil olmak için sıraya girdi bile. Ateş çizgisi ve bol duman nasıl başladıysa öyle devam ediyor.
Bu seviyede ne kadar yoğunlaşsa da, aromalar baskın bir hal alsada içerisinde barındırdığı meyvemsi ve çiçeksi notalar puroyu çekilecek son nefese kadar iyi dengeliyor.
Ağızda bıraktığı tat, ateş çizgisinin düzgün yanışı ve dumanın verdiği keyifle artık sona yaklaşıyoruz.
Uzun yıllardır içerim bu şaheseri. Her defasında hafif yoğunluğu ve pürüzsüzlüğü, kusursuz yapısı ve mükemmel çekim kalitesiyle beni büyülemiştir. İşte bu da onlardan biriydi.
Yaşattıkların için teşekkürler Davidoff Gran Cru.
Bir yanıt yazın